Yurt dışında eğitim için gereken şeyleri teker teker incelediğim yazımı okuduysanız bunların aslında emek vermekten veya planlı şekilde ilerlemeden çok da kolay olmayacağını fark etmişsinizdir. Başvurduğunuz programlara sizinle beraber 1000’den fazla insan başvuruyor ve haliyle başvuran sayısı fazla olduğu için sizin başvurunuzun değerlendirmeye alınması, okunması, ihtimal olarak oldukça düşük kalıyor . TOEFL’ı ayrı, GRE’si ayrı not ortalaması ayrı ve daha bir sürü şey. Ama o yazıda detaylı olarak bahsetmediğim kendi gözlemime dayalı bir gerçek var. Ne yazık ki bunu doktora başvurularım esnasında fark ettim. Başvuracağınız bölüm hocası sizi tanıyorsa ve sizinle akademik olarak devam etme isteğindeyse diğer şeyler prosedürden öteye gitmez. Bence dünyanın her yerinde bu durum standart yani Türkiye’de bile başvuru sırasında hocanızın sizi, tanıyor biliyor olması sizinle devam etmesi için etkili bir neden ve bu durum yurt dışında da geçerli. (belirli pozisyonlara amcaoğlu/dayıoğlu gibi kişilerin desteği ile geliyor olmaktan bahsetmiyorum torpil ve akademik networking arasında ince bir çizgi var)
Peki akademik networking nedir? Nasıl yapılır? Bu yazıda hocalarla potansiyel olarak tanışma yöntemlerini gerçek hayattan örneklerle anlatacağım.
- Durum 1: En kolay ve etkili akademik networking yöntemi yurt dışındaki hocanın labında staj yapmaktır. Çünkü bu süreç içinde hocayla doğrudan temas halinde olursunuz ve çalışmalarınızı gösterme şansınız olur. Nihayetinde ortalamanın üzerinde bir iş çıkarıyorsanız stajınızın sonunda hocanıza,labı beğendiğinizi ve yüksek lisans/doktora yapmayı düşündüğünüzü söylerseniz size daha ılımlı bakacaktır
Neden ılımlı olacağını bir örnekle açıklayayım. Tayvan’dayken okulum Fransa’dan ünlü bir hocayı (Eğer o sene Aziz Sancar Nobel almasaydı o hoca alırdı gerisini siz düşünün. Çalıştığı konular aynıydı.) ders vermesi için 6 haftalığına davet etmişti. Bir sabah ben, hocam ve Fransız hoca ile kahvaltı yaparken konu yabancı öğrencilerden açılmıştı ve o sırada Fransız hoca dünyanın her yerinden her gün bir sürü mail aldığından bahsetmişti. ‘’Mesela bu sabah Rusya’dan biri labıma başvuru emaili göndermiş. Cover letter, CV vs güzel eksiksiz yazılmış ama ben nasıl emin olabilirim o kişiden? Herkes bilgisayardan iyi yazıyor belki konuşamıyor, belki lab ortamına uygun değil, belki seviyesi yetersiz,belki kişiliği iyi değil. Bunlardan emin olmam mümkün değil onun yerine tanıdığım birini almayı tercih ederim’’ dediği an başvurularda hoca ile tanışıyor olmanın ne kadar büyük bir etken olduğunun gün gibi ortada olduğunu fark ettim.
O yüzden yurt dışı stajına ekstra önem verin. Bu tecrübe size ileride masterın ve doktoranın kapılarını aralayacaktır. Yurt dışında staj yeri bulmakla ilgili detaylı bir yazı yazacağım.
- Durum 2: Türkiye genelinde uluslararası sempozyumları takip edin ve fırsatınız varsa 1-2 gün katılmaya çalışın. Biraz masraflı olabilir fakat bu süreç aslında üniversite hayatı boyunca katıldığınız etkinliklerin veya kurduğunuz kontaktların birikimiyle ilerliyor. Buraya katılan hocaların sunumlarını dikkatli dinleyin ve soru sorun. Sunum sonrası hocanın yanına gidip ekstra soru sorup konusunu beğendiğinizi, ilgilendiğinizi söyleyin. Hatta kartını/emailini bile isteyebilirsiniz (genelde kartları oluyor). O sırada bile labına stajyer kabul edip etmediğini sorabilirsiniz. Yazının sonunda akademik konferanslarda networking konusunda tavsiyeler veren bir video ekledim.
Eğer büyükşehirlerde okuyorsanız hocalarınızın yurt dışından hocaları sunum yapması için -belki sempozyum dahilinde- davet etmesi gibi bir avantaja da sahipsiniz demektir. Bu her okul için geçerli değil fakat okulunuzda böyle etkinlikler oluyorsa bu tarz fırsatları kaçırmamanızı öneririm. Bunun dışında Bu yöntem işe yarıyor. Size kendimden başka bir örnek vereceğim. Yine Tayvan’da master yaparken Japonya’dan bir hoca gelip sunum yaptı. Sunumu sırasında güzel bir soru sordum. Sunumu sonrası yanına gidip yukarıda yazdığım gibi ilgilendiğimi söyledim. Ama direkt stajı sormadım o an aklımda yoktu. Daha sonra hocanın ismine bakarken departmanın sitesinde o departmanın staj programı olduğunu gördüm. O andan sonra hemen başvurdum. Başvuru sırasında niyet mektubuna o hocanın okuluma gelip sunum yaptığını ve gerçekten beğendiğimi/ilgilendiğimi bu yüzden onun labında staj yapmak istediğimi yazdım. Ve tahmin edeceğiniz üzere kabul edildim. O an az önceki Fransız örneğindeki gerçeği deneyerek teyit etmiş oldum fakat o sırada doktora başvurum kabul olduğu için bu askıda kaldı ve gidemedim. Ama görüldüğü gibi akademik networking işe yarıyor.
- Durum 3: Türkiyedeki hocanızın sizi yurt dışındaki hocanın yanına göndermesi.
Okuldaki durumunuz çok parlaksa ve hocanızın yurt dışındaki hocalarla teması varsa ve sizi karşı tarafa tavsiye edebilir. Bu tamamen hocanızın çevresine bağlı. Fakat bu lisans seviyesinde görülen bir durum değil. Bir sınıfta 50+ kişi olduğunu ve 4 dönemin olduğunu düşünürseniz bunların üzerine lisans üstü öğrencileri de eklerseniz sıranın size gelme ihtimali çok düşüktür. Bu yüzden bu durumu en sonra bıraktım. Ama hali hazırda yüksek lisans/doktora yapan arkadaşlar ilgilenebilirler.
Tek cümleyle özetleyecek olursak; TOEFL, GRE, not ortalaması gibi şeylerin terazinin bir tarafındaysa, akademik networking diğer tarafında.
Eğer konuyla ilgili sorunuz varsa bana ulaşabilirsiniz.